Yazla beraber ailecek tatil yapacak bir
yer arıyorsanız ve farklı, özel bir yerlerin arayışı içindeyseniz sizin için çok keyifli bir önerim olacak.
Bebeğimizle yapacağımız ilk tatil olduğu
için biz de yer seçiminde çok kararsız kaldık. Özellikle her şey dahil
konseptlerle dolu tatil sitelerini açmak bile gelmiyordu içimden.
Benim için en önemli konu yemeklerin nasıl olduğuydu. Özellikle her şey dahil konseptlerdeki yemeklerin geri dönüşümü ve kullanılan malzemelerle ilgili öğrendiklerimden sonra kendimin bile yemeyeceği yemekleri çocuğuma yedirmek istemiyordum. Derken etrafımdaki doğal annelerden birinin önerisi ile Fethiye Yanıklar Köyü’ndeki Pastoral Vadi’ye ulaştım. Sitesini inceler incelemez başka alternatiflere bakmadan hemen rezervasyon yaptırdık.
Benim için en önemli konu yemeklerin nasıl olduğuydu. Özellikle her şey dahil konseptlerdeki yemeklerin geri dönüşümü ve kullanılan malzemelerle ilgili öğrendiklerimden sonra kendimin bile yemeyeceği yemekleri çocuğuma yedirmek istemiyordum. Derken etrafımdaki doğal annelerden birinin önerisi ile Fethiye Yanıklar Köyü’ndeki Pastoral Vadi’ye ulaştım. Sitesini inceler incelemez başka alternatiflere bakmadan hemen rezervasyon yaptırdık.

Kendisi aslen mimar ve daha önce
mesleğinin yanı sıra otelcilik ile uğraşmış ve Marmaris’in ilk otelini yapmış.
Pastoral vadi hikayesi ise 8 sene önce başlamış. Marmaris’te yapmış olduğu
çalışmalarda yerel insanın ne kadar dejenere olduğunu görünce farklı arayışlara
giriyor ve Pastoral Vadi modelini tasarlamaya başlıyor. Yerel insanı dejenere
etmeyecek, geleneklerini göreneklerini bozmayacak bir turizm modelini nasıl
yaratacağını düşünüyor. Özellikle dünyada tarım ve turizmin bir arada olduğu
başka işletmeler de olduğunu öğrenince projeye direk başlıyor. Şehirli insanla
kurulan organik bir köprü olarak tanımlıyor Ahmet bey Pastoral Vadi’yi. Müzik
çalmıyor, herkes kafasını dinliyor. İnternet çok az çekiyor, bazen telefon bile
çekmiyor. Kablosuz ağ zaten yok. Gaz kullanılmıyor, sadece odun ateşi var.
Mutfakta yemekleri pişiren, tüm
organizasyonu yapan Hatice dünya tatlısı bir insan. Kalanlara evine gelmiş
misafirler gibi davranıyor, güzel yemeklerinin yanı sıra bize muhteşem omletler
yapıyor (bol tereyağlı), çocuğumuza bir anda portakal soymaya başlıyor önüne
koyuyor, sabah güzel olur size domates sosu yaptım deyip bir anda kahvaltıya
renk katıyor. Bir de kendi yaptıkları şarabı da anlatmam mümkün değil tatmanız
lazım, kesinlikle baş ağrısı yapmıyorJ
Dışarıdan alınan mutfakta olan tek ürün ise bira diyebilirim. Sadece şarap ve
bira para ile satılıyor onun da çetelesini basit bir kağıda satın alan herkesin
koyduğu işaretlerle tutuyorlar.
Ahmet bey “Benim Bahçem” diye bir proje
başlatmış. Sadece burada kalanlar değil, buradan uzakta olup doğal ürünler
tüketmek isteyenler için de bir proje. İsterseniz ayda 250 tl karşılığında üyelik
yapıp, ayda 2 defa 15-20 kiloluk olan tüm sebze ve meyvelerden kargo ile
evinize alabiliyorsunuz. Bu üyelere “müdavimler” deniyor. Bu sayede buranın
müdavimi olan kişiler, uygun fiyatta ve öncelikli konaklama, genç insanlarını
gönüllü olarak iş öğrenmeye gönderme şansı ve bazı ayrıcalıklara erişmiş
oluyorlar.
Gönüllülük konusuna gelirsek. Burada en
sevdiğim şeylerden biri bu oldu. Gönüllü ve yarı gönüllü diye bir kavram var.
Gönüllü olanlar yazın 6 saat, yarı gönüllü olanlar kışın 3 saat çalışmak üzere
para vermeden ve özel gönüllü evlerinde kalarak hem iş öğrenmiş oluyorlar hem
de para vermeden tatil yapmış oluyorlar. Yapılacak işler de daha çok tarlada ve
mutfakta yardım oluyor. Bunun dışında yurt dışından gelen yabancılar da kendi tarla,
mutfak v.s.. bilgilerini öğretmek koşulu ile gönüllü kalabiliyorlar. Buradan da bilgiye
verdikleri kıymeti çok daha iyi anlıyoruz.
Mutfağın tam önünde rengi muhteşem
görünen bir havuz var. Vadinin içinde
geçen derenin buz gibi suyu ile doluyor. Pastoral vadi denize yaklaşık 5
km mesafede olduğu için, gitmediğiniz günler bu havuzda serinleyebilirsiniz.
Arabanız varsa veya taksi ile etraftaki muhteşem koylardan birini seçip denize
gidebilirsiniz. Ölüdeniz 35 km kadar uzaklıkta ama 5-6 km uzaklığında Karaot,
Katrancı ve Günlüklü plajları da gayet güzeldi. Zaten böyle huzur dolu bir
ortamdan sonra Ölüdeniz’e o kadar yol tepip o turist kalabalığının içine
insanın giresi gelmiyor. Ama kendinizde o enerjiyi buluyorsanız orası da ayrı
güzel mutlaka görülmesi gerekir.
Çocuklar için çok uygun bir ortam. Oynayabilecekleri
bir havuzun olması, yemeklerin doğal ve sağlıklı olması, doğa ile iç içe olmaları
ve çeşitli aktivitelerin olması başlıca sebepleri. Çocuğunuz yoksa da ilginç
bir şekilde klasik çocuklu otellerde arkasından sürekli bağıran anneler
olmadığı için veya çocuklar sürekli ağlamadığı için hiç rahatsız olmuyorsunuz.
Bunun sebebi ortamın huzurundan mı, çocukları çok mutlu eden bir ortam olmasından
mı yoksa burayı tercih eden ailelerin karakterinden mi bilmiyorum. Bizim
kaldığımız süre boyunca bir sürü çocuklu aile olmasına rağmen hiç rahatsız
olmadık ve konuştuğumuz kadarıyla her zaman da bu şekildeymiş.
Konaklamanızı ahşap, kerpiç veya taş
evlerden birinde yapıyorsunuz. Biz ahşap evlerde direk ormanın içinde kaldık. Mutfağa
da en yakın evler bunlar zaten. Evimizin tam yanında ördek çiftliği vardı gece
onların sesi ile uyuyorduk sabah da biraz daha uzaktaki çiftlikten gelen horozların
sesleri ile uyanıyorduk. Odalarda mutfak ve mutfakta buzdolabı var. Sadece ocak
olmadığı için ekstra çocuğunuz için yemek yapmak isterseniz ortak mutfağı
kullanabiliyorsunuz. Evlerin en keyifli yeri tartışmasız verandaları. Doğayla iç
içe bu verandalarda oturup kitap okumak çok zevkli. Bu kadar doğa ile iç içe
olmanıza rağmen çok fazla böcek yok. Örümcek en fazla gördüğüm o da rahatsız
edici boyutta değil. Sivrisinek neredeyse hiç yok, bunun sebebi de okaliptus
ormanının içinde olmaları ve deredeki kurbağaların çoğunu yemeleriymiş.
Son olarak da biraz da yapılabilecek
aktivitelerden bahsedeyim. İsterseniz tarlada çalışabiliyor ya da mutfakta
yardım edebiliyorsunuz. Ya da kendi çömleklerinizi yapmayı çok kısa bir sürede
öğrenebiliyorsunuz. Ben 1 saat içinde 2 adet kase yaptım, çok şaheser gibi
olmasalar da gayet kaseye benzedilerJ
Çömlekleri Pastoral Vadi’nin idari müdürü Arda bey’in eşi Gloria yaptırıyor. Kendinin
de 3 çocuğu ile birlikte katıldığı bu aktivitede, kendi çok keyif aldığı için
bizim de keyif almamamız mümkün değildi.
Ek olarak yoga, aile kampları, ateşte yürüme
ve çizgi çocuk gibi çocuklar için özel aktiviteler düzenlenebiliyor. Bunlar için
özel kayıt yaptırmak gerekiyor. Yoga yapmak için bir yazlık bir kışlık olmak
üzere 2 yerleri var. Kışın bile inziva kamplarına gelerek farklı tecrübeler
yaşayabiliyorsunuz.
Eğer çok kafa dinlemeye ihtiyacınız
yoksa 2 kişi sıkılmamak için yanında arkadaşlarınızla gelmenizi öneririm. Eğer
kimse yoksa da oradan kendinize yeni arkadaşlar yapabilirsiniz J Sürekli aynı mutfakta yiyip
içmekten bir süre sonra tüm misafirleri adlarıyla biliyor duruma geliyorsunuz.
Diğer tüm detaylar için web sitesine de
göz atabilirsiniz. www.pastoralvadi.com
.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder